Abstract: Bu çalışmada, İstanbul’un tarihsel kentsel kimliğinde gömülü olan etkin varlıklarına rağmen, Cumhuriyet’in inşasıyla birlikte kimliklerini ait oldukları kentin “azınlığı, ötekisi, yabancısı” olarak sancılı süreçler boyunca yeniden kurmak zorunda kalan Rumların, Yahudilerin ve Ermenilerin kendi kimlik, benlik algıları kamusal, politik ve özel alan düzlemlerinde gündelik hayat pratikleri üzerinden çözümlenmeye çalışılmıştır. İstanbul kentindeki “gayrimüslim-azınlık” kimliklerinin bu inşa süreci farklı kuşak, sosyal sınıf ve cinsiyet değişkenleriyle incelenmiştir. Doktora tezi kapsamında dört yıl gibi bir süreye yayılan saha çalışması; İstanbul’un Rumlarının, Yahudilerinin ve Ermenilerinin yaşantılarını, deneyimlerini, azınlık olmaktan kaynaklı sorunlarını, kimi zaman da avantaja dönüşen halleri kendi seslerinden görünür hâle getirebilmek amacıyla niteliksel araştırma tekniklerinden derinlemesine mülakat, odak grup ve sözlü tarihin kullanıldığı geniş ölçekli bir araştırmaya dayanmaktadır.
Abstract: Osmanlı İmparatorluğu ve onun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti azınlıklara hoşgörü örnekleri olarak gösterilegelmiştir. Hatta bugün bazı Türkler, geçmişte kalan Osmanlı kozmopolitizmine karşı nostaljik hisler beslemektedirler. Marcy Brink-Danan, geçmişe dair bu görüşleri sorgularken, Yahudilerin gözünde, günümüz İstanbul’unda hoşgörülen bir azınlık olarak yaşamanın ne anlama geldiğini mercek altına alıyor. Çoğunlukla “iyi azınlık” olarak tasvir edilen Türkiye’deki Yahudiler, bölgedeki uzun geçmişlerini kucaklarken, bir yandan da ayrımcılığa maruz kalıyorlar; kurumları, düzenli olarak tehdit ve saldırılara hedef oluyor. Brink-Danan Türkiye’yi bir hoşgörü diyarı olarak resmeden Türk popüler ideolojisindeki çelişki ve boşlukları keşfe çıkarak, Türk Yahudilerin kozmopolitizm ve yurtseverlik, hoşgörü ve şiddet, Yahudiler olarak farklılık ve Türkiye yurttaşları olarak aynılık arasındaki gerilimlerle nasıl başa çıktığını anlatıyor. Marcy Brink-Danan, Columbia Üniversitesi, Barnard Koleji, Antropoloji Bölümünden lisans, Stanford Üniversitesi Kültürel ve Sosyal Antropoloji Bölümünden yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. Avrupa ve çeperlerinde yurttaşlık, din ve laiklik ekseninde dilsel stratejiler üzerine çalışıyor. Araştırmalarını altı yıl Brown Üniversitesinde yürüten Brink-Danan, Kudüs’teki İbrani Üniversitesi, Antropoloji Bölümünde çalışmaktadır.
Abstract: Cumhuriyet döneminin en az incelenen konularından biri, genel olarak azınlıkların, özel olarak da Yahudilerin ülkemizdeki tarihidir. Türkiye'de Yahudilerin tarihi daima "seçici" bir tarih anlayışı ile incelenmiş, okura, araştırmacıya aktarılan tarih, "olan biten" değil, "anlatılmak istenen" tarih olmuştur. Bu seçicilik, sadece pembe rengin egemen olduğu tek boyutlu bir tarih anlatımını egemen kılmış, aynı zamanda toplumsal belleğin bir bölümü yok edilmiş, veya en azından yok edilmek istenmiştir. Gülü dikeninden ayırmayan, geçmişi yapay bir şekilde yüceltmeyen ve Türkiye Yahudilerinin tarihini abartılı bir "hoşgörü" söyleminden kurtarıp gerçekçi bir şekilde aktaran Avner Levi'nin elinizdeki eseri, şüphesiz sadece Türkiye Yahudilerini yakından ilgilendirmekle kalmıyor, bu topraklar üzerinde yaşayan herkes için fazlasıyla önemli konulara da el atıyor. Burada anlatılanlar, Türkiye toplumunun toplumsal belleğinden silinmeye çalışan tarihin bir bölümüdür.